İran'ın Çin'deki bir depolama alanından yaklaşık 3 milyon varil petrol sevk ettiği iddia edildi. Orta Doğu'daki müttefik milis gruplarını desteklemek için fonları toplamak amacıyla.
The Wall Street Journal’un “konuya yakın kaynaklara” dayandırdığı haberine göre, petrol, İran’ın 2018’in sonlarında, Donald Trump yönetiminin yeni yaptırımlarının ülkenin petrol ihraç etmesini engelleyeceğinden korktuğu sırada Çin’e gönderdiği en az 25 milyon varillik bir stoktan geliyor.
Söz konusu kişiler, Kasım sonu ve Aralık ayında İranlı yetkililerle yapılan görüşmelerin ardından Çin’in geçen ay sevkiyatın durdurulmasına onay verdiğini söyledi. Bu kişiler, İran’ın petrolü ilk kez çekmeye ve satmaya çalışmadığını, ancak Pekin’in daha önce yeşil ışık yakmadığını belirttiler.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü durumdan haberdar olmadıklarını ancak Pekin’in İran dahil tüm ülkelerle uluslararası hukuk sınırları içinde işbirliği yaptığını söyledi. Sözcü, Çin’in ABD’nin “yasadışı ve mantıksız tek taraflı yaptırımları kötüye kullanmasına” karşı çıktığını kaydetti.
İran ve ABD yönetiminden henüz konuya ilişkin bir yorum gelmedi.
Gazete, Çin’in İran’ın petrol sevkiyatına izin verme kararının Trump göreve gelmeye hazırlanırken Washington ile gerilimi tırmandırabileceğini yazdı. Trump ilk döneminde İran’ın petrol satışlarını kısıtlamak için agresif bir şekilde hareket etmişti.
Trump’ın geçiş ekibi, 20 Ocak’ta göreve başladığında maksimum baskı kampanyasına geri döneceğini belirtiyor. İran petrolünün en büyük alıcısı olan Çin, bu çaba için kritik öneme sahip olabilir. Trump, ticaret ve diğer konulardaki talepleri göz önüne alındığında Pekin ile ilişkilerinde neye öncelik vermek istediğine karar vermek zorunda kalabilir.
Gazetenin kaynakları, İran’ın 2018 yılında Çin’de depoladığı petrolün Pekin’in doğusundaki Dalian ve Şangay’ın güneyindeki Zhoushan olmak üzere iki limanda bulunduğunu söyledi. Madestar ve CH Billion adlı iki geminin kısa süre önce Dalian’a doğru yola çıktığı belirtildi.
Madestar Ocak ayı başında 2 milyon varil petrol yüklü olarak Dalian limanından ayrılmıştı ve CH Billion’un 700.000 varil yüklenmek üzere hala orada demirli olduğuna ifade ediliyor.
Madestar’ın Ocak ayı başlarında Dalian açıklarındaki sulardayken üç gün boyunca AIS uluslararası sinyal sistemi kapsamında konumunu ve planlanan rotasını iletmeyi bıraktığı da iddia edildi. Bu süre zarfında limana gittiğini belirtiliyor. Daha sonra petrolü başka bir gemiye aktarmak üzere Güney Kore açıklarındaki sulara yöneldiği ifade ediliyor. CH Billion sadece 6 Ocak’ta kısa bir süreliğine konum verilerini iletti.
Gemi takip hizmeti MarineTraffic’ten alınan veriler, gemilerin tarif edilen hareketlerini doğruluyor.
Eğer İran tüm stoku bugünkü fiyatlarla satacak olsaydı, bu değer 2 milyar doların üzerinde olacaktı. Bu kişiler İran’ın 1 milyar dolara kadar kazanabileceğini söyledi. Söz konusu kişiler Tahran’ın Çin’e depolama ücreti olarak yaklaşık 1 milyar dolar borcu olduğunu söyledi.
Tahran’ın gelirleri, İran’ın Orta Doğu’daki milis ağını finanse eden ve silahlandıran Devrim Muhafızları için ayırdığı da iddialar arasında.
Emtia araştırma şirketi Kpler’in verilerine göre Çin uzun zamandır İran petrolünün en büyük alıcısıydı, ancak 2022’den bu yana ABD yaptırımlarından korktuğu için İran petrolünü resmi olarak satın almayı durdurdu.
İran, Çin’e başka ülkelerin petrolü kılığında petrol ihraç etmek için karmaşık nakliye ağları kurdu. Çinli bir alıcı depoda tutulan petrolü satın almak istese bile, yaptırımları ihlal etmemek için Çin dışına gönderilmesi ve İran’a ait olmayan petrol olarak işaretlenerek geri gönderilmesi gerekiyor.
ABD yetkilileri, Çin ve diğer ülkelere katılmamaları için baskı yaparak ve petrolün taşınmasına yardımcı olabileceğine inandığı gemilere yaptırım uygulayarak İran’ın petrolü sevk etmesini engellemeye çalıştı. Söz konusu kişilerden biri, ABD’li yetkililerin Pekin’le temaslarında DMO’ya akan parayla ilgili endişelerini özellikle dile getirdiğini söyledi.
ABD Hazine Bakanlığı 3 Aralık’ta yasadışı İran petrolünün dış pazarlara taşınmasında rol oynadığını belirttiği 35 kuruluş ve gemiye yaptırım kararı aldı. Bu yaptırımlardan Hong Kong ve Çin’e ait bazı gemiler de etkilendi.
Ardından 19 Aralık’ta Hazine, “İran rejiminin yurtdışında terörizmi desteklemek ve kendi halkına baskı yapmak için kullandığı gelir akışını durdurmak amacıyla” Çin’e ait bir şirket de dahil olmak üzere ilave gemi ve kuruluşlara yaptırım uyguladı.
Tahran’dan kaynaklandığını söylediği tehditlere karşı kampanya yürüten ve kar amacı gütmeyen bir grup olan United Against Nuclear Iran’a göre İran 2024 yılında 587 milyon varil ihraç etti. Grup, Çin’den yapılan ithalatın İran’ın toplam ihracatının yüzde 91’ini oluşturduğunu belirtti.
Ancak bir danışmanlık şirketi olan Eurasia Group’un İran ve enerji kıdemli analisti Gregory Brew, bu satışlardan elde edilen fonların çoğunun ABD’nin Tahran’a uyguladığı mali yaptırımların etkisi nedeniyle yurtdışında kaldığını söyledi.
İran nihayetinde Çin’de depolanan petrolün tamamını satabilse bile, tam olarak ne kadar para kazanacağı belli değil. İran petrolü yaptırımlar nedeniyle zaten piyasa fiyatlarına göre indirimli satılıyor.
Uzmanlar, Washington’un yaptırımları sıkılaştırmasıyla birlikte bazı gemilerin bu petrolü taşıma riskini almayacağını, bunun da petrolün satış maliyetlerini artıracağını ve satılma hızını düşüreceğini söylüyor.
En iyi site deneyimi sağlamak için çerezlerden faydalanıyoruz. Detaylar için lütfen tıklayın