10 Kasım 1938: Hüzün ve Cumhuriyetin korunması için bir söz
10 Kasım 1938'de Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk vefat etti. 10 Kasım'daki ikinci baskı ve 11 Kasım 1938 tarihli gazetelerin manşetlerinde hüzün ve Cumhuriyet'i ve O'nun eserlerini yaşatma sözü öne çıkıyordu.
11 Kasım 1938 Cuma günü dönemin önemli gazetelerinden Akşam, "Türk Milleti, kurtarıcını ve en büyük evlatını kaybettin" dedi. Sağ ol. Manşeti, "Mukaddes vazifen, O'nun eserini yaşatmak ve devam ettirmektir" idi. Daha sonra gazetenin başyazarı Falih Rıfkı Atay şunları yazdı:
Daha sonra... Bundan sonraki süreçte... Senelerden beri hepimiz bu iki kelimeyi kullanarak, böyle bir kötü günün ızdırabını gönlümüzden uzaklaştırıyorduk. Korkuyorduk. Onlardan yoksun kaldık. Onsuz kaldık, ancak ona bin kere verdiğimiz bir tek namus sözü ile kaldık: Eserini ve davasını korumak ve yükseltmek. Hayatın bir manası varsa, bunu yerine getirmek için yaşamaktır.
Bugün üzülmek ve ağlamak için bir kalbimiz var. Yarın O'nun eserine ve davasına sahip çıkmak için bir araya geleceğiz.
Bu milletin seni ne kadar sevdiğini şimdiye kadar bilmeyenler, senden sonra ismin ve eserin üzerine titrerken anlayacak!
Bütün ağlayan insanlar, gözyaşlarını birbirine kattığınız gibi ellerinizi birbirine verin. Atatürk'ün hayattayken verdiği sözü hatırlayın."
Tan Gazetesi
11 Kasım 1938'de, önde gelen gazetelerden Tan, "Babamızı kaybettik" manşetinin altında "Büyük şefimiz Atatürk dün sabah hayata gözlerini yumdu" başlığıyla bir baskı çıkardı.
Gazetenin başyazarı Zekeriya Sertel, "Matemimiz var" adlı makalesinde şunları yazdı:
Atatürk, dünyanın en büyük dehalarından biriydi.Büyük İskender, ordularını Hindistan'a götürdükten sonra 32 yaşında öldü ve ardında ne bıraktı?Kıydı? Hiç olmadı.
Napolyon'un ölümü Avrupa'yı bir kasırga gibi yıktı ve Moskovaya kadar uzandı. Avrupa, Fransa'ya karşı kinle dolu bir dün yaşadı.ya...
Hatta müstakil bir millet kuran Vaşington bile nihayet bunu destekledi..
Bununla birlikte, Atatürk, ideallerini hayatında gerçek dünyaya taşıyan nadir ve istisnai dehalardan biridir. Eşsiz eserini tamamladı ve bizlere ebedi bir miras bıraktı.
O bize müstakil bir toprak veriyor. Cumhuriyeti genç ve dinamik bırakıyor. Ateşli ve enerjik bir inkılap bırakıyor.
Milletine bu kadar büyük bir miras bırakarak hayata gözlerini kapayan pek az adam yetişti veya hiç yetişmedi.
Atatürk'ün ikinci bahtiyarlığı, hayatı pahasına kurduğu bu büyük eserin korunacağından emin olmaktır. Bu eserin sahibi bu nesildir. 17 milyon Türk onu korumaktadır. Atatürk'ün mezarı önünde, Türk gençliği onun büyük eserlerini korumaya ve yaşatmaya yemin eder.
Saten büyük matemimizi unutturacak tek güç budur."
Cumhuriyet Gazetesi tarafından
10 Kasım'da Cumhuriyet Gazetesi, "Atatürkümüzü kaybettik" manşetiyle ilk sayfasını yayınladı. Gazetenin iç sayfasında, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin resmi tebliği" yayınlandı:
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından yayınlanan resmi bildiri:
Müdavi ve müşavir tabiplerinin son neşredilen raporuna göre Atatürk dünyayı görmedi. Bu talihsiz olay, Türk vatanı yapıcısını, Türk milleti Ulu Şefini ve insanlığın en büyük evladını kaybetti. Bu tarife sığmayan ziyanından dolayı halkımıza derin taziyelerimizi sunarız.
Kederlerimizin tesellisini ancak onun büyük eserine bağlılıkta ve aziz vatanımızın hizmetinde ararız. Öncelikle belirtmek gerekirse, onun en önemli eseri Cumhuriyet Türkiye'sidir.
Bugüne kadar olduğu gibi, hükümetimiz görevini dikkatle yerine getirmektedir. Büyük Türk Milleti'nin hükümeti ile birlikte müesses olan nizamı ve vaziyeti koruyacağına şüphe yoktur.
Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun 33'üncü maddesi uyarınca, Büyük Millet Meclisi Reisi Abdulhalik Renda, Reisicumhur Vekaleti görevini deruhte etti ve bu görevi yerine getirmeye başladı. Bununla birlikte, Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun 33'ncü maddesi uyarınca, Büyük Millet Meclisi derhal yeni Reisicumhur seçecek.
Teşkilatı Esasiye Kanununa göre, Türk Milleti, hükümeti, şanlı ordusu ve bütün kuvveti ile geçecek zatın etrafında toplanacak ve yükselmeye devam edecektir.
Bugün ayrılığına ağladığımız Atatürk, Türk Milleti'ne her zaman güvendi. Bu güvenle işlerini yaptı. İdamesi esbabını da istikmal ederek, büyük milletimiz kendisine güvenle kaldı. Sonsuza kadar Türk Milleti onun eserlerini yaşatacaktır. Türk gençliği, onun değerli vediası olan Türkiye Cumhuriyeti'ni koruyacak ve onun yolunda ilerleyecektir. Türk milletinin tarihinde ve gönlünde Kemal Atatürk sonsuza kadar yaşayacaktır.:''
Son Posta Gazetesi
11 Kasım 1938 tarihli Son Posta gazetesinin siyah başlıklı baskısı, "Onun arkasından yalnız Türk yurdu değil, bütün dünya ağlıyor" manşetini taşıdı.
Manşetin altında, "17 milyon, bir günde bir babadan öksüz kaldı" deniyordu. Ek olarak... Bununla birlikte, ona binlerce kez verdiğimiz bir tek namus sözü ile kaldık: eserini ve davasını korumak ve yükseltmek."
Kurun Dergisi
O dönemde yayınlanan Kurun Gazetesi'nin 11 Kasım 1938 tarihli manşetinde ise "Milli matem devam ediyor..." yazıyordu. Türk Milleti, büyük kurtarıcısının izinde her zaman yürüyecektir."
Ulus gazetesi
10 Kasım'da Ulus Gazetesi'nin ikinci sayısında, "Kurtarıcısı ve en büyük evladını kaybettin." Türk halkına minnettarım. Manşeti, "Şimdi tek vazifen onun eserini ebediyen yaşatmaktır" idi. Manşetin altında bir "resmi tebliğ" vardı.
Kaynak: